Metod Oyunculuğun göz kamaştırdığı
film.
A Streetcar Named Desire
veya bizdeki adıyla “Arzu Tramvayı” (kimi yerlerde İhtiras Tramvayı) 1951
yılında çekilen bol oscarlı bir başyapıt.
Tennessee Williams ın ünlü
tiyatro eserini yönetmen Elia Kazan, sahnede defalarca oyunlaştırmıştır. Yine
aynı oyuncu kadrosuyla bu kez 1951 yılında beyaz perdede eseri canlandırır.
Ancak tek bir farkla… Başroldeki Jessica Tandy yerine ünlü oyuncu Vivien Leigh
ı tercih ederek.
Filmin tüm oyuncuları eşsiz bir
performans sunar. Zaten 4 oyuncu oscarından 3 tanesini almışlardır. (En iyi kadın
oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu ve en iyi yardımcı erkek oyuncu) Aslında Marlon Brando filmde oyunculuk olarak
kusursuzdur. Şansızlığı aynı yıl Humphrey Bogart ın The African Queen deki rolüyle kariyerini en iyi oyunlarından
birini oynaması. Yoksa Brando'nun oscarı kesindi.
Kim Hunter ve Karl Malden en iyi
yardımcı oyuncu oscarlarını almaları biraz tartışılır ama Vivien Leigh
büyüleyicidir.
Yönetmen ve oyuncuların neredeyse
tümü bu oyunu defalarca sahnelemiştir. Vivien Leigh ise farklı bir tiyatroda bu
oyunu oynasa da aslında bu rolle özdeşleşmemiştir. Ancak 1951 yapımı bu filmde
kusursuz oynar. İlginç olan film için fazla güzeldir. Ayrıca Rüzgar Gibi Geçti
den zaten hayran olunan bir oyuncudur. İzlerken onun yaş takıntılı halini biraz
sorgularız. Bu arada gençliğini arayan Vivien Leigh hemen akıllara Rüzgar Gibi Geçti
filmindeki karakteri Scarlett O'Hara gelir.
Orijinal tiyatro grubundaki
Jessica Tandy film için tercih edilmemiştir. Belki bu filmde oynasa bir oscar
alacaktı. Neyse ki yıllar sonra oscar ı aldı. Ama 80 yaşında!
Elia Kazan’ın tartışmalı
davranışları nedeniyle sinema dünyasındaki yeri sorgulansa da yönetmenin en
önemli filmlerinden biri olduğu tartışılmaz. Film ayrıca En İyi Sanat Yönetimi
oscarını da alıp ödül sayısını 4’e çıkarmıştır. Ayrıca en iyi film dahil olmak
üzere 12 dalda aday olduğunu da hatırlatalım.
Eser sinema ve tiyatroda
defalarca yeniden sahnelense de Marlon Brando’nun oynadığı role kolay kolay
yaklaşabilen pek olmamıştır. Bunda en önemli sebeplerden biri Elia Kazan’la
birlikte geliştirdikleri ve o yıllarda çığır açan metod oyunculuğudur. Zaten bu
oyunculuk tarzı 1950’li yıllardan sonra Robert De Niro gibi birçok ünlü oyuncu
tarafından benimsenecektir.
Filmin ciddi anlamda sansüre uğradığını ve bazı yerleri tamamlama görevini seyirciye bıraktığını da hatırlatalım. Ayrıca 2 saatlik bu filmin çoğu kısmı tek bir mekanda geçer.
Onur Çoban
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder