Roger Bacon

 Felsefeye bir bakış

42.Bölüm: Roger Bacon

Yazan: Onur Çoban


Skolastik Felsefede Bilim

 

Skolastik Felsefenin etkin olduğu dönemde özellikle deneyciliğe verdiği önemle dikkat çeken Roger Bacon, Ortaçağda bilim alanında da önemli bir düşünür olarak dikkat çeker.

 

Aslen Fransisken Tarikatının bir üyesi olan Roger Bacon, bu görüşün diğer isimlerinden ayrı bir duruş sergiler. Bu nedenle eserleri yakılır, kendisi de uzun yıllar hapis yatar. Özellikle tarikatın önemli ismi Bonaventura ile anlaşamaz. Aziz Bonaventura,  Aziz Fransis’in tam bir yoksulluk savunucusu haline getirmek istediği ve Dominiken Tarikatı ile düşünsel bir rekabet gösteren Fransiskenleri açıklamak için daha doğru bir örnektir. Yine de Bacon; ileri de tarikatın önemli isimlerinden olan Duns Scotus ve Ockhamlı William gibi önemli filozoflardan biridir.

 


1200’lü yıllardan yaşayan İngiliz Filozof Bacon (kendisinden yüzyıllar sonra yaşayan yine bir İngiliz ve bilim destekçisi filozof Francis Bacon’la karıştırılmamalı) çağının bilim anlayışına şiddetle karşı çıkmıştır. Birçok kişi onu ileride yaşanacak bilimsel gelişmelerin habercisi olan erken dönem bir bilim adamı olarak görür. Gerçekten Rönesans sonrası Galileo, Kepler ve Newton gibi isimlerle hızla yükselişe geçen bilimsel patlama ve daha sonra yaşanan İngiliz Deneyciliği’nin (Ampirizm) ilk izlerini Roger Bacon’da görülür. Yüzyıllar sonra yaşanacak bu iki önemli dönemin aksine ortaçağda bilim hala deneyden uzak bir anlayış güdüyordu.onurcoban Oxford’da dersler veren Bacon, döneminde düşüncenin önemli merkezleri olan birçok üniversitede bulundu. Ancak bu üniversiteler günümüzdeki kadar özgür bir bilim anlayışı gütmüyordu.

 

Roger Bacon için bilim felsefeye yardımcı bir araçtı. Felsefe sayesinde de çoğu Skolastik düşünürün amaçladığı gibi Tanrıya ulaşmak mümkün olacaktı. Skolastik filozofların çoğunun aksine o deneysel bilginin önemine vurgu yaptı.

 

Bacon, her şeyden önce bir Fransisken ve Hristiyan filozofuydu. Onun nihai amacı ileriki yüzyıllardaki bilimin yükselişinin aksine Tanrıya ulaşmaktı. Bunun için ortaya koyduğu ve “hikmetin birliği” denilen düşünceye göre bilim, sanat, teoloji, hukuk gibi disiplinler birbirleriyle bağlantılıydı. Bunları birlikte ilerletmek mutlak amaç olan Tanrıya ulaşmaya yardımcı olacaktı.

 

Bacon, bunun için öncelikli olarak bilgisizliğin nedenleri üzerine durdu. Dört nedene ayırdığı bu görüşlerin üçü yani, “Otoriteye teslim olma, geleneğin etkisi ve önyargı” kendisinden önceki filozoflarca da incelenmişti. Oysa dördüncü neden yani bilgisizliğin gizlenmesini ilk kez kendisinin incelediği söyledi Bu dördüncü neden aslında ilk üç nedenin soncuydu. Örneğin Aristoteles’in söylediği her şeyi doğru kabul etmek ve bu nedenle yanlış bir bilgiyi savunmak doğru bilginin gizlenmesine neden olacaktı. Geçmişten gelen düşünceler sorgulanmalı ve gerekirse değiştirilmeliydi. Bunu belirtirken belki de Papa baskısından da çekindiğinden Kilisenin, otorite sorgusunu muaf tuttu.

 

Yine de bu ortaçağ için radikal bir düşünceydi. Bu düşünceyi en doğru uygulama şekli deneyimdi. Empirizm’in (Deneycilik) ileride vurgulayacağı gibi (ve Akılcıların karşı çıkacağı gibi) her şeyden önemli olan şeyi akıl değil deneyimdi. Akıl yürütmewww.onurcoban.com ile bir takım şeylere ulaşılabilir ancak hep bir kuşku var olacaktır. Oysa deneyim ile gerçek bilgiye ulaşmak mümkündür. Örneğin buza dokunduğundan soğukluk hissedeceğini sadece bilebiliriz. Ancak bunu deneyimlemek gerçek olanı bize gösterecektir. Ateşe dokunmadan acıyı farz edebiliriz. Acıyı duymak için deneyimlemek gereklidir.

 


Deneyim ona göre iki türlüdür. Biri dış dünya ile duyularımız aracılığıyla yaptığımız deneyim; diğeri de Tanrı tarafından verilen içsel ve manevi deneyim. Dışsal deneyim ne kadar önemli olursa olsun Tanrının vermiş olduğu içsel deneyim her şeyin üstündedir. Matematik ve bilim kesinliğe giden en önemli araçlar olsa da bunun zirvesi kutsal yazılar yani Kitabı Mukaddes’tir. Tanrının kurallarına uymak ahlak felsefesinin en doğal ve gerekli şeyidir. Tanrının istediklerini yapmak iyi, onun istemediklerini yapmak kötüdür. Dinsel başvuruya oldukça vurgu yapsa da zaman zaman Stoacı bazı düşünceler de Roger Bacon’un etik anlayışında yer alır.

 

Matematikle bilime olan hayranlığı ve başarısı onu zaman zaman büyücü ve Herektik olarak görülmesine de neden oldu. Bonaventura’nın baskısı ile hapis yattı, eserleri toplatıldı. Aristoteles’e hayranlık duyuyordu. Ondan sonra gelen en büyük filozofun ise bir Hristiyan değil İslam Felsefesinin en önemli isimlerinden İbni Sina olduğunu söylüyordu. İbn Rüşd ve Farabi gibi İslam Filozoflarından çok sık alıntılar yapan Roger Bacon, Cicero üzerinden de Platon’u incelemiştir. Her ne kadar inançlı bir Hristiyan olsa da doğru bilginin Paganlardan veya Müslümanlardan gelmesi onun için önemli değildi. Önemli olan doğru bilgiye ulaşmaktı. Bu düşüncesiyle de döneminde tepkiler çekti.www.onurcoban.com

 

Barut, simya, optik gibi alanlarda çalışmalar yapan Bacon; bir doktor ve filozof olan Galen’in de tıp görüşleri hakkında yazılar yazmıştır. Dönemindeki John of London, Peter Peregrinus of Maricourt gibi bilim adamlarıyla etkileşime girmiş, William of Sherwood, Robert Grosseteste ve Adam Marsh gibi isimlerden etkilenmiştir.

 

        Döneminde fazla etkin olmasa Rönesans ve Bilimsel Gelişme sonrası kendisine ilgi gösterilmiştir. John Locke, George Berkeley, David Hume gibi Deneycilerin ilk izlerini göstermesi bakımdan da önemlidir.

Yazının diğer bölümleri için tıklayınızFelsefeye bir bakış-Giriş-


Onur Çoban


. Felsefe tarihinin diğer bölümleri için;

Felsefeye bir bakış-Giriş-




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...